A. Halkbilim (Folklor) Tanımı, Alanı, Amacı:
“Folklor” terimini ilk kez kullanan İngiliz William J. THOMAS'dır (1803-1885). 1846 yılında, Londra'da yayınlanan “Athenaeum” adlı bir dergideki yazısında THOMAS, halk edebiyatı ve halk gelenekleri konularındaki ürünleri inceleyen bilim dalına ad olarak “Folk-lore” teriminin kullanılmasını önermiştir. Sözcüğün kökeni folk-(halk) ve lore-(bilim)'den gelmektedir.
1846 yılından bu yana Anglo-Sakson ülkeleriyle İsveç, Norveç, Finlandiya, Fransa gibi ülkelerde yaygınlık kazanan bu terim ülkemizde de yakın zamana kadar kullanılmış ancak son yıllarda Folklor sözcüğünün yerini Halkbilim sözcüğü almaya başlamıştır. Alman dili konuşan ülkelerde ise “Volkskunde”nin kullanılışı yeğlenmiştir.
Halkbilim, bir ülke ya da belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alanlardaki kültürel ürünleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemlerle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen,
yorumlayan ve son aşamada da bir birleşime vardırmayı amaçlayan bir bilimdir.
Böyle bir işlevi üstlenen bu bilim, başta Etnoloji olmak üzere Toplumbilim, Ruhbilim, Sosyal ve Kültürel Antropoloji, Edebiyat, Dilbilim, Dinbilim, Tarih, Dinler Tarihi, Sanat Tarihi, Coğrafya, Tıp, Hukuk gibi bilimlerle yakından ilgilidir. Gerektiğinde bunların yöntem ve bulgularından yararlanır. Sırası geldiğinde başka ülkelerin halkbilimsel ürünleri ile ilişki kurar, karşılaştırmalar yapar, bunların kökenine inmeye çalışır. Böylelikle yerellikten ve ulusallıktan evrenselliğe geçerek insanlığın ortak kültürüne katkıda bulunmaya çalışır.
Ne yazık ki tanımını ve amacını ana çizgileriyle anlatmaya çalıştığımız Halkbilim, uzun bir süreden beri ülkemizde çoğunlukla yalnız yerel halkdanslarını, türkülerini kapsayan dar ve yanlış bir alana sıkıştırılmış; giderek yoz ve zararlı bir “folklorculuk” modasının gelişip yayılmasına yol açılarak “ folklor” terimi bilimsel anlamından saptırılmıştır. İnsanların ağzında “folklor sanatçısı”, “folklor ekibi”, “folklor sergisi”, “folklor gösterisi” gibi deyimler türemeye başlamıştır. Bu durumun ortaya çıkışında ve yaygınlaştırılmasında birtakım “folklorcu”ların, kurumların, derneklerin, sanayi kuruluşlarının, turistik büroların, basın, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının da etkisi olmuştur.
B. Türkiye'de Halkbilim:
Türkiye'de Halkbilim çalışmaları aslında 20.yy içinde değil çok daha önceleri başlamıştır. Ne var ki, bunlar gerçek bilim düşüncesi taşımadan yalnız bilgi vermek, olayları okuyucuya aktarmak, haber vermek gibi düşüncelerle kaleme alınmıştır. Bu çalışmalar arasında Divan-ı Lugat it Türk, Battalname, Danişmendname, Dede Korkut Hikayeleri, Seyahatname gibi eserler sayılabilir. Özellikle Seyahatname'de Evliya Çelebi, verdiği bilgiler, aktardığı örnekler, anlattığı olaylarla çok zengin bir Halkbilim malzemesi oluşturmuştur.
İlk bilimsel yazıların ise yüzyılımızın başlarında yayımlanmaya başladığını görüyoruz. Daha çok “folklor”un ne olduğunu açıklamaya yönelik bu yazılarda Türk Halkbilimi'nin kimi sorularına kültür ikiliği açısından bakılmış “Halkiyat(=folklor)”ın batı toplumlarındaki yerinden örnekler verilerek pratikteki yararlarına değinilmiştir.
1913 yılında Ziya GÖKALP, “Halka Doğru” adlı dergide, 1914 yılında Mehmet Fuat KÖPRÜLÜ de “İkdam” gazetesindeki yazılarında “Folklor” terimi yerine “Halkiyat”ı kullanmışlardır. Daha sonra Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI “Peyam” gazetesi ekinde, Selim Sırrı TARCAN “TEM”de, Rauf YEKTA “Darül Elhan Külliyatı”nda ilk Halkbilim yazılarını kullananlardır.
Cumhuriyet'in ilanına kadar Türk Halkbilimi ile ilgili araştırma-inceleme ve yayınların dağınıklığı dikkati çekmektedir. 1927 yılında Ankara'da “Anadolu Halkbilgisi Derneği” adıyla kurulan, bir süre sonra adı “Türk Halkbilgisi Derneği” olarak değiştirilen dernek Türk Halkbilimine ilişkin çalışmaları başlatan ilk kuruluştur. Çıkardığı “Halkbilgisi Haberleri” adlı süreli yayınıyla ülkemizin çeşitli yörelerinden derlenen Halkbilim verilerini toplu bir biçimde sergilemiştir. Daha sonra 1932 yılında kurulan “Halkevleri”, 1955 yılında “Folklor Araştırmaları Kurumu”, 1964 yılında “Türk Folklor Kurumu”, 1966 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Kurulan Milli Folklor Araştırma Dairesi” halkbilimine ilişkin ilk köklü çalışmaları başlatmışlardır.
Asıl amaçlarının yanısıra Türk kültürüne katkıda bulunmak amacıyla Akbank, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası ve Sümerbank gibi bankaların özellikle yayın alanındaki etkinlikleri önemlidir.
Üniversitelerimizde ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Etnoloji ve Antropoloji kürsüsünün yaptığı çalışmalar ve Atatürk Üniversitesi'nde Halk Edebiyatına ilişkin yapılan çalışmaların yanısıra, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü (BÜFOK) Orta Doğu Teknik Üniversitesi Türk Halkbilim Topluluğu (THBT) ve Anadolu Üniversitesi Halkbilim Araştırmaları Merkezi, halkbilim alanındaki çalışmaları sürdüren bazı kuruluşlardır. Bunlardan başka Türkiye'de Halk Eğitim Merkezleri ve Gençlik Merkezleri'nin yanısıra Ankara'da HOY-TUR, TÜFEM, TUBİL, İstanbul'da FOLKTUR, FOYAK, İzmir'de İFAK, EFEM ve diğer illerimizde değişik adlarla kurulmuş amatör dernekler ve kuruluşlar Halkdansları başta olmak üzere Türk Halkbilimine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadırlar.
Daha önce belirttiğimiz Türk Halkbilimine katkısı bulunan araçtırmacı ve incelemecilerin dışında Halkbilimine ilişkin çalışmalarıyla bilinen bazı araştırmacıların ve değerli bilim adamlarının adlarını şöyle sıralayabiliriz: İbrahim ASLANOĞLU, Hikmet DİZDAROĞLU, Şükrü ELÇİN, Saadettin Nüzhet ERGUN, Eflatun Cem GÜNEY, Cahit ÖZTELLİ, Ahmet Kutsi TECER, Veysel ARSEVEN, Sadi Yaver ATAMAN, Ferruh ARSUNAR, Şerif BAYKURT, Mahmut Ragıp GAZİMİHAL, Vahit Lütfi SALCI, Adnan SAYGUN, Cemil DEMİRSİPAHİ, Gültekin ORANSAY, Ruhi SU, Muammer SUN, Muzaffer SARISÖZEN, Halil Bedii YÖNETKEN, Bedri Rahmi EYÜBOĞLU, A. Süheyl ÜNVER, Vehbi Cem AŞKUN, Uğurol BARLAS, Zeki BAŞAR, Osman BAYATLI, İhsan HINÇER, Hamit Zübeyir KOŞAY, Abdülkadir İNAN, Nail TAN, İrfan Ünver NASRADDINOĞLU, Gülen ÇETİN, Nevzat GÖZAYDIN, Ali Rıza BALAMAN, Gürbüz ERGİNER ve Sedat Veyis ÖRNEK.
Yakından gözlediğimizde Türk Halkbilimi'ndeki birçok eksikliği görmemek elde değil. Günümüze kadar derlenen materyaller sistemli bir biçimde düzenlenip arşivlenerek incelemeye hazır bir duruma getirilmemiştir. Bu amaca yönelik birkaç girişim ekonomik zorluklar, ilgisizlik ve desteksizlik yüzünden yalnız toplantı tutanaklarında kalmıştır. Halkbilimimizin bütün konularını kapsayan bir sözlükten henüz yoksunuz. Halkbilim çalışmalarında el altında bulundurulması gereken “Halkbilim Atlasları”nın hazırlanmasıyla ilgili çalışma da başlatılamamıştır.
Türk Halkbilimini bu konuda ileri ülkelerin düzeyine çıkarmak için Halkbilimin temel sorunları üzerinde her türlü geçici siyasal etkinin dışında konuyu bütün boyutlarıyla ele alan ve çağdaş bir yaklaşımın yardımıyla kavrayıp çözüme vardıran, köklü ve bilimsel bir politika izlemek gerekmektedir.
C. Halkbilimde Araştırma Çalışmaları:
1. Halkbilim Araştırma Yöntemleri:
Halkbilim çalışmalarını sınıflandırmak, çözümlemek ve yorumlayarak bir sonuca ulaşabilmek amacıyla günümüzde üç değişik yöntem kullanılmaktadır. Bunlar:
a.Tarihsel Yöntem,
b.Coğrafya Yöntem,
c.Psiko-Sosyal Yöntem
a. Tarihsel Yöntem
Bu yöntemin temelini, alan araştırmaları ile elde edilen Halkbilim ürünleri veya olaylarının tarihteki benzerlerini bularak birbirleriyle olan ilişkisini araştırmak ve birbirlerine bağlamak oluşturmaktadır. Böylece ilgili halkbilim ürünü veya olayı ile olayın kaynağı ve varsa varyantları belirlenir. Tarihsel Yöntem, Halkbilim araştırmalarında ilk uygulanan yöntemdir. Örneğin. 7.5.1986 tarihinde gözlemlediğimiz “Kına Gecesi” olayını (A) ile kodlarsak, eski tarihlerde bu olayın geçiş biçimlerini de araştırarak A1, A2, A3, A4,... kodlamalarıyla geriye doğru kronolojik bir sıralama ile kaydedilir, varyantları toplanarak istiflenir.
Tarihsel Yöntem özellikle Finlandiyalılar tarafından geliştirilmiş, Julius KROHN ve öğrencisi Annti AARNE tarafından Coğrafya Yöntemi ile birleştirilerek Halkbilim alanında önemli çalışmalar ortaya konmuştur.
b. Coğrafya Yöntemi
Halkbilim ürünlerinin çeşitli bölgelerde ve zamanlarda değişik görüntüler ve varyantlar halinde bulunması, bunların tarihsel yönteme bağlı kalınarak incelenmesi sonunda eksik kalan bilgiler ve belgeler nedeniyle sağlıklı bir sonuca ulaşılması zordur. Bunun için en küçük yerleşme biriminden başlayıp, giderek büyüyen (oba, mera, köy, kasaba...gibi) ve kalabalıklaşan yerleşme birimlerinde halkbilim olaylarının hangi durumda olduklarının, o coğrafya bölgesi içerisinde her varyant için özel bir işaret, renk, tarama veya çizimlerle gösterilmesi, bu yöntemin temelini oluşturmaktadır. Olayların harita üzerinde gösterimi “Halkbilim Atlasları”nın oluşturulmasını sağlayacaktır. Bu da bize olayların çıkış kaynaklarının bulunmasında yardımcı olacak ve bir bakışta görülebilecek sonuçlar verecektir.
c. Psiko-Sosyal Yöntem
Son yıllarda Belçikalı Halkbilimciler tarafından geliştirilen bu yöntemin temelinde, ilgili toplumun veya toplumu oluşturan bireylerin ruhsal (psişik) durumlarıyla, yine bunların içinde bulundukları o toplumun sosyal yaşayışlarının, birbirleriyle ilişkisi sonunda folklor olaylarının veya ürünlerinin oluştuğu düşüncesi bulunmaktadır.
Bu yöntem sürekli kaynak kişiyle ilişkilidir. Kaynak kişiyle uzun süre birlikte olunur, izlenir. Tek bir kişiden genellemelere varmaya çalışılır. Uzun zamanlı ve çok dikkatli bir çalışma gerektirdiği için zor bir yöntemdir. Bu nedenle kaynak kişinin de iyi seçilmesi gereklidir ki araştırma gerçek amacına ulaşabilsin.
2. Halkbilimde Alan Araştırması Teknikleri:
Halkbilim çalışmalarında metodik sonuçlara ulaşabilmek için alanda araştırma tekniklerinden bir veya birkaçını uygulamak, bunları yerinde ve zamanında seçmek gereklidir. Bu alan araştırma teknikleri şunlardır:
a. Gözlem Tekniği,
b. Görüşme Tekniği,
c. Sorukağıdı (Anket) Tekniği
a. Gözlem Tekniği
Alanda çalışan kişi veya kişilerin dıştan içeriye bakmak ve olayları gördüğü gibi tanımlamak yoluyla bilgilenme tekniğidir. Gözlem, yalnız gözle sınırlanmayıp yerine göre işitme , koklama ve tatma duyularını da içine alır.
Gözlem birçok biçimde yapılabilir; doğrudan ya da dolaylı olarak, sistemli ya da gelişigüzel, açık ya da gizli, katılarak ya da katılmayarak. Konumuz gereği daha çok katılarak gözlem tekniği üzerinde duracağız.
Araştırılan objenin ya da topluluğun günlük ve törensel yaşamına katılma yoluyla yapılacak gözlemde, araştırıcının, araştırdığı grupla birlikte bir süre yaşaması, onların yaşamlarında yer alması gereklidir. Böylece araştırılan grubun davranış biçimlerini, değer sistemini, birbirleriyle olan ilişkilerini, toplumsal, ekonomik ve kültürel özlü olaylar, törenler çerçevesindeki kümelenişlerini, rollerini, tutum ve tavır alışlarını yakından gözleme olanağı bulur. Araştırıcı için bulunduğu alan bir “laboratuvar”dır.
Gözlem yoluyla elde edilen bilgiler, olayın akışına uygun olarak kayda alınmalıdır. Bunun için özel olarak hazırlanan fişler, kağıtlar kullanılabileceği gibi ses ve görüntü alma aygıtları ile saptamak da mümkündür.
b. Görüşme Tekniği
Alanda kullanılan önemli tekniklerden biri de görüşmedir. Görüşme, araştırıcının bu iş için seçilen kaynak kişilerle, daha önce hazırladığı konularda düzenlediği soruları ya formel bir biçimde ya da bir sohbet havasında sorması ve yanıt alması yöntemidir. Bu, görüşülenle yüz yüze konuşmayı gerektirir.
İyi bir görüşme için görüşülen kaynak kişiyle çok iyi bir ilişki kurmak gereklidir. Bu ilişkinin sağlam ve güvenilir olması , sonucun da güvenli olmasını sağlayacaktır.
Bu teknik, genellikle taramalarda ve bazı etnik grupların, toplulukların belli bir konu ile ilgili tavırlarını, tutumlarını ve görüşlerini ortaya koyan derlemeler, veriler toplamak amacıyla yapılan inceleme ve araştırmalarda önemli bir yer tutar.
Başarılı bir görüşmede dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle sıralayabiliriz:
1. Derleme yapılan, veri toplanan yerde uzunca bir süre kalmak,
2. Görüşme konusu ile ilgili bilgileri önceden edinmek,
3. Görüşme sırasında sorulacak soruları önceden hazırlamak,
4. Kaynak kişileri iyi saptamak,
5. Kaynak kişilerle yapılacak görüşmenin yerini, zamanını iyi saptamak,
6. Görüşmenin biçimini belirlemek,
7. Görüşenle görüşülen arasındaki konuşma, giyim-kuşam, davranış vb. biçimindeki farkları ve çelişkileri gidermek.
c. Sorukağıdı (Anket) Tekniği:
Sorukağıdı yoluyla bilgi toplamanın yüzyılı aşkın bir geçmişi vardır. Sorukağıdı düzenlemenin, geliştirme ve uygulamanın incelikleri günümüzde oldukça ileri bir düzeye ulaşmıştır.
Sorukağıdı hazırlamak için hangi bilginin, hangi amaçla saptanacağı iyi bilinmelidir. Bu nedenle sorukağıdını hazırlayanın, elde edeceği ürün hakkında çok ayrıntılı bilgi edinmesi gereklidir. Konuyla ilgili yayınlanmış olan kitap, dergi, araştırma, rapor, tez, derleme vb. materyalleri elden geldiğince gözden geçirmeli ve olaya bir bütün olarak bakabilmelidir. Böylelikle düzenlenecek sorular, uygun içerikli ve amaca yönelik seçilebilir.
3. Alan Araştırmalarında Kullanılan Araçlar
Halkbilime ilişkin yapılan çalışmalarda da günümüz teknolojisine uygun araçları kullanma olanağı çok fazladır. Eskiden kayıt işlemleri, yalnızca yazı, resim ve çizim aracılığı ile kağıda geçirilirken birçok eksiklikler bulunuyor ve hatalar yapılıyordu. Bugün artık olayları olduğu gibi aslına uygun saptayabilme, görüntüleyebilme olanağımız var. Bunun için kullandığımız araçlardan kimileri şunlar:
Ses Kayıt Aygıtı (Teyp): Aygıttan yararlanmanın ilk koşulu aygıtı tanımaktır. Aygıtın çalıştırılmasını, durdurulmasını ve korunmasını, ana ilkeleriyle iyi bilmek gerekir. Kullanılacak teyp amaca uygun olarak önceden çok dikkatle seçilmelidir.
Derlemeye başlamadan önce aygıt son bir kez gözden geçirilmeli, bant ayarı, pil ya da elektrik bağlantısı kontrol edilmeli, kaydedilen sesin istenilen kalitede olup olmadığı denenmelidir.
Teyple derleme yapmanın iki yolu var. Birincisi alıcıyı kaynak kişiye hiç göstermeden, gizlice söylediklerini kaydetmek, ikincisi ise açıktan çalışmaktır. Ancak ikinci yolun uygulanmasının bazı sakıncaları olabilir. Kaynak kişinin alıcıyı gördüğünde korkması, heyecanlanması, dikkatinin dağılması mümkündür. Böyle bir ortamda doğru bilgi elde edilemez. Derleyici kayıt sırasında mümkünse kaynak kişiyle yalnız çalışmalıdır. Kalabalık yerlerde yapılan ses alma çalışmalarında başkalarının araya girmesi, kaynak kişiyi engellemesi önlenmiş olur.
Fotoğraf Makinesi: Derleme ve alan araştırmalarında kullanılan en önemli araçlardan biridir. Genellikle yazılı belgeleri tamamlamak amacıyla kullanılır. Bu aygıtın da teknik özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerekir. Günümüzde çok gelişmiş fotoğraf makineleri bulunmasına karşılık, amaca uygun makina ve film kullanmak gereklidir. Çok uzaktaki bir olayı görüntülemek için tele-objektif, geniş bir alanı görüntülemek için genişaçı objektif, çok yakın bir nesneyi görüntülemek için macro objektif ya da az ışıklı bir ortamda yüksek asalı film kullanmak gibi bilgileri ve gereçleri edinmek gereklidir.
Derleyici fotoğraf makinesini kullanırken, estetik açıdan görüntü yerine belgelemek amacıyla fotoğraf çektiğini unutmamalıdır. Konunun açık-seçik, aslına uygun ve doğal olması önemlidir. Bu bakımdan neyi hangi ayrıntıyı ya da bütünü hangi amaçla çektiğini bilmelidir.
Fotoğraf çekiminde filmin net ve iyi çıkıp çıkmadığını anında bilmek mümkün olmadığından, fazla film harcamak gerekse de çok poz çekmenin yararı büyüktür. Çekilen fotoğraflarla ilgili ön bilgileri, önceden hazırlanan “Fotoğraf Çekim Çizelgesi”ne kaydetmek, sonradan banyo ve tab etme sırasında çıkacak karışıklıkları önleyebilir.
Film ya da Video Kameraları, diğer Dijital Gereçler: Günümüz teknolojisinin, hareketlerin ayrıntılarını ya da olayın bütününü belgelemede kullanılan en uygun araçlardan biridir. Kamera da diğer aygıtlar gibi derleyici tarafından kullanılacağı gibi, iyi bir kameramanla derleyici arasında kurulacak işbirliği sonucu gerçekleşebilir.
Derleme amacıyla gerçekleştirilmek istenen filmlerde, gerekli tekniğin, kamera türünün ve donanımının, ses kayıt aracının, ışığın hazırlanmasından sonra konunun ya da olayın nesnel görüntüsünün saptanması için, çekim sırasında şunlara dikkat edilmelidir:
1. Olayın ya da konunun akışına; daha önce saptanmış geçiş bölümlerinin sırasına aynen uyulmalıdır.
2. Olayın ya da konunun oluşmasında rolü olan kimselerin hareketlerine karışılmamalı, konuda bulunmayan sahneler eklenmemeli; plansız düzenlemeler yapılmamalıdır.
3. Olayın ya da konunun içeriği gerekli kıldığı sürece ağır ya da hızlı çekim yoluna başvurmalıdır.
4. Olayı ya da konuyu olumsuz yönde etkileyecek her türlü dış etmenler elden geldiğince zararsız duruma sokulmalıdır.
Her geçen gün yitip giden kültürel değerlerimizi, görüntü yoluyla belgelemek; bunları araştırıcı, izleyici ve öğrencilerin yararlanmasına açık tutmak, üzerinde durulması ve gerçekleştirilmesi gerekli çok önemli bir konudur.
D. Halkbilimin Konuları:
Halkbilimin içerdiği konuları özgün bir biçimde, yeterli ve eksiksiz, bütün Halkbilim uğraşanlarının üzerinde anlaşabileceği gibi düzenleyebilmek, şemasını çıkarabilmek oldukça zordur. Çünkü sosyal bilimlerin özelliği gereği birtakım konuları kesin çizgilerle ayırabilmek ve diğer bilimlerle olan sınırlarını belirlemek güçlüğü vardır. Ancak burada bizce en ayrıntılı düzenlenmiş şemayı sunmak gerekirse:
I. İnsan-Doğa İlişkileri
A. Yerleşim Birimleri: Topoğrafya, Bitki Örtüsü, Nüfus, Tarihçe.
1. Kent Özel Birimleri (Gecekondu vb.)
2. Kasabalar (Köylerden büyük yerleşim birimleri)
3. Köyler
4. Köyaltı Yerleşim Birimleri
a. Yaylak
b. Kışlak
c. Oba
d. Mezra
B. Halk Konutları (Barınaklar: Yapımı, Kullanımı ve Onarımı)
1. İnsan Barınakları
2. Hayvan Barınakları (Dam, Ağıl, Çit, Kuşevi, Arıevi vb.)
3. Ortak Yapılar (Cami, Okul, Köyodası, Hamam, Okuma Odası, Sağlık Ocağı, Kahvehane.)
4. Taşınabilir ve Mevsimlik Barınaklar:
a. Çadırlar
b. Çardaklar
c. Hayma
d. Kulübe ve Mağaralar vb
C. Halk Konutlarında Kullanılan Araçlar:
1. Taşınabilir Olanlar (Yatak, Yorgan, Sergi vb.)
2. Taşınmaz Olanlar (Yükler, Kurna, fırın vb.)
3. Aydınlatma Araçları
4. Isıtma Araçları
5. Mutfak Araçları
6. Kiler Araçları
7. Süs ve Nazarlık Araçları (Üzerlik, At Nalı, Boynuz vb.)
D. Geleneksel Düşünce
1. Özdeşlik
2. Çocuksuluk
3. Öznellik
4. Nedensellik
5. Ortakçılık
6. Dünya Görüşü
E. Geleneksel Ölçme Biçimleri
1. Günbilgisi
2. Zaman Ölçme Birimi
3. Mekan (Uzunluk-Alan) Ölçme Birimi
4. Ürün (Ağırlık, Hacim) Ölçme Birimi
ÜRETİM BİÇİMİ (Üretim Araçları, Üretim İlişkileri):
A. Geleneksel Tarımcılık: Mülkiyet, Birim Sayısı ve Kullanılışı.
1. Tarla, Bağ, Bahçe, Bostan
2. Ekim Araçları (İnsan Gücü, Motor ve Hayvan Gücü)
3. Ekim Türleri (Yaz Ekini, Güz Ekini, Yolmalar, Biçmeler vb.)
4. Sulama ve Gübreleme
5. Ürün Alma (Kaldırma):
a. Pazarlama
b. Saklama
c. Hazırlama, kullanma
B. Geleneksel Hayvancılık: Beslenme, Koruma, Sağaltma, Döl Alma 1. Sığır
2. Davar
3. Tek Tırnaklılar (At, Eşek, Katır)
4. Kümes Hayvanları
5. Arıcılık, Kuşçuluk
C. Geleneksel Toplayıcılık:
1. Mevsimlik Otlar (İnsan ve Hayvan Yiyecekleri)
2. Meyveler (Ahlat, Dağ Çileği, Alıç, Böğürtlen vb.)
3. Tohumlar (Çam Fıstığı, Palamut, Keçi Boynuzu vb.)
D. Geleneksel Avcılık:
1. Deniz, Göl, Nehir Avcılığı
2. Kara Avcılığı
a. Uçarlar
b. Kaçarlar
E. Geleneksel Ormancılık:
1. Odun, Kömür
2. Kereste vb
F. Dokumacılık, Örmecilik:
1. Çul, Çuval, Çadır, Kolan, Kuşak vb.
2. Keçe, Kilim, Halı, Heybe vb.
3. Çorap, Eldiven, Terlik, Poşu, Atkı vb.
4. Ağ, Sepet, Küfe, Çit vb.
G. Marangozluk:
1. Oymacılık (Bardak, Dibek, Yalak, Yemlik, Suluk, Tekne vb.)
2. Ev ve Mutfak Araçları
3. Taşıma Araçları (Kağnı, At Arabası, Çek-çek, Teskere vb.)
TÜKETİM BİÇİMİ (Tüketim İlişkileri, Tüketim Araçları)
A. Geleneksel Alışveriş
1. Bakkallık
2. Dökmecilik (Çerçi, Gezgin Satıcı)
3. Celeplik
4. Pazarcılık
5. Tırampa (Değiştokuş - Takas)
6. Alışverişe İlişkin Adetler
a. Doğrultma (Baca, Kuyruk vb.)
b. Islatma
c. Pazarlık
d. Siftah vb.
B. Beslenme:
1. Besin Türleri
a. Bitkisel
b. Hayvansal
2. Yemek Türleri
a. Günlük Yemekler
b. Özel Gün Yemekleri (Bayram, Düğün, Ölüm vb.)
3. Yemek Pişirme Biçimleri
4. Kışlık Besin Hazırlama
5. Mutfak, Kiler Düzeni
6. Sofra Düzeni
7. Öğünler
8. Alkollü İçki Geleneği ve Yapımı
a. Rakı (Boğma vb.)
b. Şarap
9. Alkolsüz İçkiler
a. Şıra
b. Mayam Şerbeti
c. Şalgam Suyu
d. Turşu Suyu
e. Boza vb
C. Geleneksel Giyim - Kuşam
1. Bebek Giysisi
2. Çocuk Giysisi
3. Ergen Erkek ve Kız Giysisi
4. Ergin Erkek ve Kadın Giysisi
5. Özel Günler Giysisi
6. Bağlama Şekil ve Teknikleri:
a. Baş Bağlama (Ergen, Gelin, Dul, Ergin)
b. Poşu, Kuşak Bağlama
c. Agil, Kofi Bağlama
d. Tastar Bağlama
II. İnsan-İnsan; İnsan-Toplum İlişkileri:
A. Kültürleme (Toplumsallaşma, Eğitim)
1. Yaygın Eğitim
2. Örgün Eğitim
3. Çocuk Oyunları
a. Küçük Küme Oyunları
b. Büyük Küme Oyunları
B. İletişim:
1. Dil
a. Yapı Özelliği
b. Ağız Özelliği
c. Küfürler
d. Kargışlar (Beddualar)
e. Alkışlar (Dualar)
f. Islıklar
g. Takma Adlar (Lakaplar)
2. Haberleşme
a. Okuntu (Haber)
b. Okuyan (Haber Kaynağı)
c. Okuyucu (Haberci)
d. Okunan (Haberi Alan)
e. Haberi Değerlendirme Simgesi (Özel Simge)
C. Düzenlenmiş Toplumsal İlişkiler (Kurumlar)
1. Aile
a. Evlilik Türleri
b. Akrabalık Türleri
c. Düzmece (Sanal) Akrabalıklar: Kan Kardeşliği, Süt Kardeşliği, Yol Kardeşliği, Kirvelik, Sağdıçlık vb.
2. İnançlar
a. Din
b. Büyü
c. Yatırlar
d. Düş ve Fal Yorumları
e. Tarikatlar vb
3. Hukuk
a. Ceza
b. Ödül
c. Yargı
4. Örgütler
a. Delikanlı Örgütü
b. Seğmenlik
c. Ahiler
d. Dernekler
e. Ferfeneler Ocaklar, vb.
D. Halk Yazını (Edebiyat)
1. Destanlar
2. Efsaneler
3. Masallar
4. Halk Hikayeleri
5. Halk Şiirleri
6. Halk Türküleri
7. Fıkralar
8. Atasözleri
9. Tekerlemeler
10. Bilmeceler-Bulmacalar
11. Ağıtlar
12. İlahiler
13. Maniler
E. Halk Seyirlik Oyunları
1. Oyun Çıkarmalar (Damat Tıraşı vb.)
2. Orta Oyunu
3. Karagöz
4. Kukla
5. Meddahlık
6. Cirit
7. Tura
8. Silah Atışları
9. Güreş
10. At Yarışı vb.
F. Halk Oyunları (Dansları)
G. Halk Müziği ve Araçları, Çalgıları
H. Halk Hekimliği:
1. İnsan Sağaltma (Tedavi)
a. Ocaklık
b. Berberlik (Diş, Sünnet vb.)
c. Sınıkçılık (Kırık-Çıkık)
d. Üfürükçülük (Muska-Nazar)
e. Hacamatçılık, Sülükçülük
2. Hayvan Sağaltma
3. Bitki (Dal) Sağaltma
III. Toplumda Kalıplaşmış Düzenli İlişkiler:
* TÖRELER
* TÖRENLER
A. Geçiş Törenleri:
1. Doğum Töreni
2. Sünnet Töreni
3. Evlenme Töreni
4. Ölüm Töreni
B. Bayram Törenleri: 1. Şeker Bayramı
2. Kurban Bayramı
3. Nevruz Bayramı vb.
C. Uğurlama, Karşılama, Ürün ve Kutlama Törenleri: 1. Askere Uğurlama ve Karşılama
2. Hacı Uğurlama ve Karşılama
3. Hıdrellez
4. Koç Katma
5. Ekma ve Biçme
6. Yağmur Duası
7. Ad Koyma
8. Tınak Kesme
9. Saç Kesme
10. Diş Hediği
11. Yürüme
12. Kütük Atma vb.
E. KAYNAKÇA
BALAMAN, Ali Rıza. Gelenekler, Töre ve Törenler, Betim Yayınları, İzmir-1983
BAYKURT, Şerif. Türkiye'de Folklor, Kalite Matbaası, Ankara-1976
BORATAV, Pertev Naili. 100 Soruda Türk Folkloru, Gerçek Yayınları, İstanbul-1969
GOLDSEIN, Kenneth S. Sahada Folklor Derleme Metodları, MİFAD Yayınları, Ankara-1977
ÖRNEK, Sedat Veis. Türk Halkbilimi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara-1977
11 Şubat 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder